20 Nisan 2013 Cumartesi

Evlilikte keramet mi var?


Denemeler-1


Günümüzün popüler ansiklopedisi wikipedia ya göre evlilik; ‘’iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesi’’ olarak tanımlanmıştır. Yine muzip bilgi kaynağı ekşi sözlüğe göre ise; ‘’seksi yasallaştırma müessesesi’’ olarak nitelendirilmiştir. Türk Dil Kurumuna göre ise; ‘’Evlenmiş olan’’ anlamını taşımaktadır.

Hangi tarifle yola çıkarsak çıkalım ilkokulda öğrendiğimiz anlamı ile evlilik toplumun yapı taşı sayılan aile kurumuna atılan ilk adım olarak kabul edebiliriz. Evliliğin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Çeşitli kayıtlarda farklılık göstermekle birlikte evlilik, bir arada yaşamayı arzulayan erkek ve kadının bu birlikteliği törensel anlamda taçlandırması diyebiliriz.

Boşanma ise genel anlamı ile evliliğin sona ermesi olarak tanımlanır. Boşanma olgusu evlilik tarihi kadar eskiye kadar dayanır. Nasıl ki evlilik bir akid ise boşanmada bu akdin feshi niteliği taşır.

Günümüzün hızla gelişen ve kabuk değiştiren sosyolojik toplumsal yapısı ile birlikte boşanma oranları hızla artmaktadır. Bu artışın nedenini istatistiksel olarak sınıflandıracak olursak; cana kast, cürüm, zina, terk, akıl hastalığı, geçimsizlik ve bilinmeyen nedenler olarak sıralayabiliriz. Bu artışa paralel olarak boşanma olgusu sosyal, hukuksal, ekonomik anlamda ciddi sıkıntıları da beraberinde getirmektedir.

Uzmanlar temelde yatan ana nedenin ise ‘’tüketim toplumu’’ kaynaklı davranışlar olduğunu belirtmektedir. Günümüzde tatmin edilmesi güç tüketim alışkanlıkları nesnel olarak kalmayıp duygulara da yansıdığı gözlenmektedir. Duyguları da hızlı yaşayıp çabuk vazgeçmeye başladığımız günümüzde aşk, sevgi, aile, bağlılık gibi duygu yoğun, emek gerektiren kavramların da bu tüketimden etkilendiğini söylemek yanlış olmaz sanırım.

Sosyal hayatın bu denli sorgulandığı, irdelendiği günümüzde evlilik müessesesini birde ben farklı açıdan çözüm odaklı incelemek istedim. Yukarıdaki tespitlere dayanarak  ‘’alternatif bir birliktelik modeli söz konusu olamaz mı?’’ sorusundan yola çıkarak bu yazıyı kaleme aldım.

Yasa koyucu tarafından; Çocuk sahibi olmayı hedef alan, ailelerin taraf olmadığı, yasalarla anne ve babanın korunduğu, maddi olarak birbirine yükümlülükleri, gelenek görenek gibi kavramları içermeyen bir alternatif model geliştirmek.  Özellikle ülkemiz gibi taşıyıcı annelik gibi kavramların hayata geçemediği durumlara da yasal çerçeve oluşturabilecek olan bir model. Yine ülkemizin dini değerlerini de göz önünde bulundurarak imam nikahı da düşünülebilir bu durum için. Günümüzün hızlı temposuna ayak uydurmuş, daha çok ‘’benim hayatım, özgürüm’’ felsefesiyle yaşayan kadın ve erkekler için tercih nedeni olabilecek bir alternatif.



Konunun uzmanı hukukçu, sosyal uzmanlar, diyanet temsilcileri tarafından geliştirilmeye muhtaç bir fikir olarak değerlendirilemez mi acaba?

Son yıllara ait  boşanma oranları aşağıda verilmiştir.
YIL
2001
2004
2007
2010
Toplam
91 994
91 022
94 219
118 568
Evlenen Sayısı
544.322
615.357
638.311
591.742
Oran %
%16.90
%14.79
%14.76
%20.03
Kaynak: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, TÜİK

Kaynaklar: Wikipedia, tuik, ekşisözlük


8 Nisan 2013 Pazartesi

Test yayını-1

Bugün yayın hayatına merhaba diyorum. Benim için küçük, kim bilir belki bir gün birileri için büyük bir adım olacaktır...